22 Mart 2025 15:30

Kayıp yakınlarından ‘Umut hakkı’ kararının tanınması çağrısı

İHD ve kayıp yakınları tarafından düzenlenen eylemlerde sürece dair iktidarın adım atması istenerek, “umut hakkı” kararının uygulanması için Meclis’e çağrı yapıldı.

Kayıp yakınlarından ‘Umut hakkı’ kararının tanınması çağrısı

Fotoğraf: MA

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının Diyarbakır, Batman ve Hakkari’deki eylemleri bu hafta da devam etti. İHD Diyarbakır şubesi ve kayıp yakınları, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıp yakınları, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğraflarını taşıdı. 

Diyarbakır’da konuşan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyı hatırlatarak, “Sürecin yönetmesi konusunda devletin gerekli adımları atması gerekir. Bunun için atılması gereken adımlar var. Hasta tutsaklar derhal serbest bırakılmalı, tahliyesi ertelenenler tahliye edilmeli ve ‘umut hakkı’nın derhal Meclis’e getirilmesi, bununla ilgili yasal düzenlemelerin yapılmasıdır” şeklinde konuştu.

 Kemal Kurkut’un hikayesi okundu

Ardından Kemal Kutkut’un hikayesini okuyan İHD Kayıp Komisyon Üyesi Berfin Elçi, “21 Mart 2017’de Amed’de düzenlenen Newroz kutlamalarına katılmak üzere şehre gelen Kemal Kurkut, kutlama alanına girişte kontrol noktasındaki barikatları aştıktan sonra polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Diyarbakır Valiliği aynı gün yaptığı açıklamada, Kurkut’un elinde bıçak olduğunu ve ‘intihar saldırganı olabileceği şüphesi bulunduğunu’ söyledi. Olay anında gazeteci Abdurrahman Gök tarafından çekilen fotoğraflardan anlaşıldığı kadarıyla elinde bıçak olan ve vücudunun üst bölümü çıplak olan Kurkut, polislerle tartışmış, bir polis memurunun ise hayati organlarına gelecek şekilde nişan alması sonucu hayatını kaybetmişti. 2 Ekim 2017 tarihinde hazırlanan iddianamede polis memuru Onur Mete hakkında ‘olası kastla öldürme’ suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilirken, şüpheli Yakup Şenocak hakkında ise ‘olası kastla öldürmekten’ müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan şüpheli 3 ay uzaklaştırıldıktan sonra görevine iade edildi. Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosyada ATK raporu; Kurkut’un yerden seken mermiyle yaşamını yitirdiğini belirtti. Katılan avukatları bu rapora itiraz ederek bağımsız kurumlardan ikinci bir rapor alınmasını talep etti. Mahkeme Ulusal Kriminal Büro’dan (UKB) rapor istedi. UKB Raporunda ATK’nın aksine önce Kurkut’un hedef alınarak doğrudan atışla vurulduğu, ikinci ve ek raporda yerden seken mermi ile vurulduğu iddia ediliyordu. Mahkeme heyeti, ‘olası kastla öldürme’ suçundan yargılanan sanık polis memuru Yakup Şenocak hakkında ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle beraat kararı verdi. Karar Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu. Bozma sonrası sanık hakkında kanun hükmünü yerine getirdiği gerekçesiyle ‘ceza verilmesine yer olmadığı’ kararı verildi” dedi.

Batman’da Abdurrahman Acar’ın hikayesi okundu

Batman’da ise kayıp yakınları ve İHD Şubesi üyeleri, eylemlerinin 677’nci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplandı. 23 Mart 1993 tarihinde katledilen Abdurrahman Acar’ın failleri soruldu.  İHD Şube Yöneticisi Rezan Baytar, “Faili meçhul cinayetlerin faillerinin yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını ve kayıplarımızın akıbetinin açıklanmasını istiyoruz. Kayıplarımızın failleri bulunsun ve yargılansın” diye konuştu. Sonrasında 1993 yılında Eski Midyat Garajı olarak adlandırılan yerde katledilen Abdurrahman Acar’ın öyküsünü aktaran Baytar, öldürüldüğünde henüz 31 yaşında olan Acar’ın evli ve 4 çocuk sahibi olduğunu hatırlattı. Kentte esnaflık yapan Acar’ın ailece işlettikleri kıraathanenin o dönem Halkın Emek Partisi (HEP) lokali olarak kullanıldığını söyleyen Baytar, “Bu nedenle hedef haline getirilmiş ve kıraathanenin kapatılması için zorlanmıştı. Partili olarak bilinen aile fertleri defalarca tehdit edilmiş, Abdurrahman Acar da öldürülmeden önce yaklaşık bir yıl boyunca tehditlere maruz kalmıştı” diye belirtti. 1993 yılının Batman’da faili meçhullerin en yoğun olduğu yıl olduğunu hatırlatan Baytar, “Abdurrahman Acar, bayram arifesinde yine esnaflık yapan ağabeyine iftar için yemek götürürken, iftara 5 dakika kala Eski Midyat Garajı’nda, içerisinde yüzlerce kişinin arasında kontra güçler tarafından başının arkasından aldığı kurşunla katledildi. Yüzlerce insanın olduğu çarşının içerisinde hiçbir görgü tanığı bulunamadı, bulunmadı. Üzerinden 31 yıl geçti ama hala failleri bulunamadı” dedi.

‘İkbal Yaşar yaralıyken darbedildi’

İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 167’inci haftasında Yüksekova ilçesinde bulunan Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde, 2008 yılında Newroz kutlamaları sırasında göğsünden vurularak katledilip akıbeti faili meçhul bırakılan İkbal Yaşar’ın failleri soruldu. İHD Hakkari Şube Yöneticisi Eren Baskın, İkbal Yaşar’ın 2008 yılında eski cezaevi kavşağında Newroz kutlamalarında yer aldığı, polisler tarafından açılan ateş sonucu ağır yaralandığını hatırlattı. Yaşar’a müdahale edilmesinin polis tarafından engellediğini söyleyen Baskın, “Hastaneye götürülmek istenen Yaşar’ın bedeni tüm yolların kapatılması sebebi ile yoğun kan kaybına rağmen bekletildi. Yaralı halde ki İkbal Yaşar’ı taşıyan taksi hastane güzergahı üzerinde durduruldu. Yaralı olduğunu görmelerine rağmen İkbal Yaşar ve yanında ki refakatçileri darp edildi. Olay yerinden geçen ambulans İkbal Yaşar’a müdahale etmek istemesine rağmen sağlık personellerinin İkbal Yaşar’ı tedavi etmesi engellendi. Durumun kötüleştiğini fark eden polis özel harekat ekipleri uzun bir bekleyişin ardından sağlıkçılara izin vermelerine rağmen sağlık ekibi İkbal Yaşar’ın hayatını kaybettiğini bildirdi. İkbal Yaşar’ın amcasını arayan dönemin kaymakamı, İkbal Yaşar’ın hayatını kaybettiğini cenazeyi herhangi bir taşkınlık çıkmaması için kendilerinin defnedeceğini söyledi. Aile bu duruma tepki gösterdi ve herhangi bir evraka imza atmayacaklarını bildirdi. Akabinde kan bağı olamayan bir kişinin imzası ile cenaze aileye haber verilmeden Akalın mezarlığında defnedildi. Aile Yüksekova Cumhuriyet başsavcılığına itirazda bulundu ve bu itirazları kabul edildi. ‘fethi-kabir' yapılarak cenaze alındı ve dini vecibelere uygun bir biçimde orman mahallesindeki mezarlıkta defnedildi” diye konuştu.  Ailenin konuya dair yaptığı suç duyurusunda soruşturmanın uygun bir biçimde yürütülmediği talebiyle şikâyetlerde bulunduğunu belirten Baskın, mahkemenin failin tespit edilmesinin imkansız olduğu yönündeki raporu nedeniyle dosyanın kapatılmaya çalışıldığı ancak AİHM’in Türkiye’yi mahkum ettiğini ifade etti. (MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Boykot dersi

Boykot dersi

Eylem yasaklarına, uygulanan şiddete rağmen protestoların kitleselleşmesine engel olamayan iktidar, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yüzlerce yurttaşı, evlerini basarak gözaltına aldı. Operasyona, ‘Eşitsizlik, adaletsizlik üreten saray düzenizi gözaltılarla ayakta tutamazsınız’ tepkisi geldi. Üniversiteliler boykot çağrısı yapıp, hazırlıklara başladı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Fahrettin Altun: Türkiye sokağa teslim olmayacak.

Evrensel'i Takip Et